
Herkesin Mevlid Kandili Mübarek olsun. Herkesin Sevgililer Günü Kutlu olsun ve güzel bir hafta dilerim. Bugün Alternatif Mutfak bir yaşına girdi yani blogumun bugün doğum günü. Tariflerimi defterde toplamak yerine bir blog altında toplamakla başlayan serüven bir senesini doldurdu. İnanamıyorum. Çocukluğum güzel yemekler yapılan bir evde geçti. İlkokul, lise ve üniversite derken pek mutfakla alakam olmadan büyüdüm ve evlenene kadar da pek fazla mutfağa girmedim. İstanbul'da doğup, büyüyen biri olarak evlenince eşimin işi nedeniyle Kuşadası'na yerleştim ve Ege mutfağı ile tanıştım bu mutfağın zeytinyağı ile olan güzelliği, otları ve yemeklerin İstanbul'a göre farklı pişirilişleri beni şaşırttı. Yemek yapmayı orada öğrendim (Zeytinyağını yemek piştikten sonra yemeğe eklemek, herşeyi çiğden koyup pişirmek, mümkün olduğunca soğan vb. kavurmamak orada öğrendiklerimdendir) Kızım 3 yaşına gelince tekrar İstanbul'a, evime dönmek, yoğun bir iş hayatının içine girmek nedeniyle yemek yapmak sadece görev olarak devam etti. Bu arada iş nedeniyle gerek Türkiye'de farklı şehirlere, gerekse yutdışında çok farklı ülkelere gitmek damak tadım için sonsuz bir nimet oldu. Yemek yemeyi çok seven biri olarak denediğim her yeni tadı hafızama kazıdım. Keşfettiğim her yeni tadı unutmamak için hemen mutfağa gidip onu pişiren aşcıdan tarifini aldım kimi zaman minicik bir kağıda, kimi zaman da bir peçeteye yazılan reçeteleri toplamaya başladım tabii artık yanımda minik bir defter de taşıyordum.

En az beş senelik birikimim defterlere sığmamaya başladı. Bu arada öğrendiğim yeni tatları pişirip, yakınlarıma da tattırmayı unutmadım. Bir gün kızım "Anne bunları sana bir blogda toplayalım" dedi. Benim Blog Dünyası hakkında hiçbir bilgim olmadığı ve o güne kadar bloglarla hiç ilgilenmediğim için pek yanaşmadım ama kızıma defter yerine daha modern bir arşiv bırakmak fikri sıcak geldi. Geçen sene 14 Şubat'ta kızımın hazırladığı blogumda ilk postumu yayınladım. Beni tanıyanlar bu blogun çok uzun soluklu olmayacağını düşündüler. Yoğun iş hayatım, çok sık iş nedeniyle Türkiye'nin değişik bir şehrinde ya da dünyanın farklı bir ülkesinde bulunmam ve İstanbul'dayken de eve geç saaatlerde dönmemden dolayı ben de onlara hak veriyordum. "Üç ay denerim beceremezsem bırakırım" dedim. İzleyicilerimin olması, tariflerime çok güzel yorumlar gelmesi, dünya tatlısı arkadaşlar edinmem, etkinliklerde, çeşitli toplantılarda biraraya gelindiğinde geçirilen güzel vakitler herşeyden üstün geldi ve ben bu işi kotardım. Üç ay denemek için başladığım sevda ilk yılını doldurdu. Çoğu zaman gece yapılan yemekler, gece çekilen fotoğraflar ve gece yazılan postlarla bugüne geldim. Blog arkadaşlarımla paylaştıklarım, yaşadıklarım bana pekçok şey kattı. Aldığım güzel tepkilerle, blog arkadaşlarımının destekleriyle blogum bende bir tutku oldu. Bilgi dağarcığımdaki tariflerim, bunları blogumda beni izleyenlerle paylaşma heyecanım ve izleyicilerimden aldığım güzel yorumlar devam ettiği müddetçe blogumu yaşatacağım ve onun yaş günlerini kutlayacağım. Bu arada blogumu açan ve fotoğraflarını çeken kızım Ceren'e ayrıca teşekkür ederim. Blogumun ilk yaşgününü sizlerle kutlamaktan büyük onur duyuyorum. Sevgilerimle.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder