
İkinci evliliğini de böyle zoraki bir şekilde yapan Ezo Gelin’in 6 kız çocuğu olur. Bu çocuklardan sadece Celile isimli kızı yaşar. Memleketinden uzak bir şekilde vatan hasretiyle Suriye’de yaşamını sürdüren Ezo Gelin, verem hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında eşine, “Benim mezarımı memleketime götürün. Götüremezseniz de beni Bozhöyük’ün Türkiye’yi gören kısmına gömün” der. Ezo Gelin mezar taşındaki yazıya göre 1952 yılında, Oğuzeli Nüfus Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre ise 1956 yılında öldü. Ezo Gelin Suriye’de, Türkiye sınırına yarım saat uzaklıktaki Carablus İlçesi Bozhöyük Köyü’ndeki bir höyüğe gömülür. Mezar taşında ise “Emir Kızı Ezo Gelin. Doğumu Türkiye’nin Gaziantep ilinin Oğuzeli İlçesi’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü 1909. Ölümü 1952. Uzun zamandır çektiği verem hastalığından ve gurbetlik acısından öldü” yazmaktadır. Ezo Gelin’in mezarı, 43 yıl sonra kardeşi Kenan Bozgeyik’in dönemin Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız’a başvurması ve Suriyeli yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, 23 Eylül 1999 tarihinde Gaziantep’e getirilmiş ve Dokuzyol Köyü’nde düzenlenen törenle defnedilmiştir. (Kaynak. İnternet)
Gelelim tarife.
Malzemeler: (5 kişilik)
1.5 çay bardağı kırmızı mercimek
yarım çay bardağı pirinç
kahve fincanı ince bulgur
1 tane kuru soğan
2 çorba kaşığı domates salçası
7 su bardağı su
kuru nane
tuz
karabiber
zeytinyağı
Yapılışı:
Zeytinyağı tencerede ısıtılır ve içine küçük küçük doğranmış soğan konur. Soğan kavrulur, salça ilave edilir. Salça kavrulduktan sonra su konulur(Tavuk ya da et suyu olursa daha iyi olur) Yıkanmış ve süzülmüş mercimek ve pirinç eklenir. Bulgur da konulur karıştırılır. Tuz, kuru nane ve karabiber serpilip, pişmeye bırakılır. Çorba pişince istenirse üzerine kuru nane serpilip ya da kızdırılmış tereyağı ve kırmızı biber dökülüp sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder